Ozon uygulamasının etlerde depolama kalitesini arttırdığı, bozulmaya neden olan aerobik, mezofilik bakterilerin, koliform bakterilerin ve sülfit indirgeyen anaerobik bakterilerin sayısında azalmaya neden olduğu ve etlerin raf ömrünü uzattığı ortaya koyulmuştur.
Ozonlanmış su ile karkasların duşlanması durumunda aerobik toplam canlı sayısında klasik yıkama yöntemine göre daha iyi düzeyde bir sayısal azalmaya neden olduğu belirlenmiştir.
Depolarda ise 10-20 μg/litre düzeyinde ozon kullanımı karkasların depolama süresini % 30 ile 40 oranında uzattığı görülmüştür. Başka bir çalışmada ozonun et yüzeyindeki mikroorganizmaların üzerine etkisi saptanmaya çalışılmış 2,5-6°C de ve % 92-95 nispi nemde depolanan etlerde Enterobacteriaceae familyasının birkaç cinsinin gelişmesini engellendiği belirlenmiştir. Yine sığır karkaslarına 1,6°C de ve % 95 nispi nemde 9 gün boyunca sürekli olarak ozonlama yapıldığında (0,03 ppm) ozonun karkas yüzeyindeki mikrobiyal gelişmeyi önlediği ortaya çıkmıştır. Başka bir çalışmada buzdolabında depolanan sığır etlerinde ozonun yüzeydeki mikrobiyal gelişmeyi birkaç gün boyunca durdurduğu, duyusal kaliteyi iyileştirdiği ve uçucu azotlu bileşiklerin oluşumunu azalttığı saptanmıştır.
Ozon gazı düşük konsantrasyonda kullanılması ve temas süresinin kısa olması durumunda dahi bakteri, küf, maya, parazit ve virüslere karşı antimikrobiyal etki göstermektedir.
Ozonlama süresi arttırılıp, pH ve sıcaklık düşürüldüğünde daha etkili bir inaktivasyon sağlandığı, ayrıca ozonun lipid oksidasyonunu kolaylaştırdığı fakat duyusal karakteristiğini değiştirmediği, karkasın rengini kaybettirmediği ve istenmeyen koku üretmediği, raf ömrünü ise uzattığı anlaşılmaktadır.